22 Şubat 2009 Pazar

mini macera no:2 "hasan emmi"

hasan emmi için çok zor bi gün olmuştu...
yoldan geçen çoban ağzıyla sormuştu...
sana niye emmi derler, bre hasan emmi,
tutmasana lan kırcan mı belimi,

en büyük zevkimdi eşşeğimle gezmek...
bayır aşağa basmak, diğer çobanları geçmek...
düştük yollara kaybettik eşşeği
iyiyim desemde ele verir gözlerim beni...

zordur yol beklemek erken yorar insanı
özlemişsin besbelli eşşeğini
unutamadığın her halinden belli
ayılık mısın nesin hasan emmi....

2 yorum:

cabeza de turco dedi ki...

Toplumsal aydinlanmanin ardinda bir koy siiriyle devam etmissin. Kir ve koy edebiyatini severim. Seni de bence bu edebiyata katkida bulunan, Sabahattin Ali, Kemalettin Kamu arasinda once cikan yazarlardan biri olarak gordum sevdim. Koyde yasamadim hic. Tek tanidigim Koy Edirne'nin Bulgaristan sinirina yakin Domurcali Koyu. Benim nufusum da orada kayitli hala. Trakya koyleri neseli ve komik oluyor. "Aamaan be kizanim" derler, " kapcik agizli, sulee bakayim manitan var mi?" diye sorarlar adama...

bahadir dedi ki...

köyde doğmak isterdim...bir yere ait olma duygusunun doruğu...

edirne nası yani... konyaya ne oldu?