30 Ağustos 2008 Cumartesi

ev hanımlarına ilaç gibi haber....

100 de 100 ithal alman mucizesi, icat Boksil türkiyede...

pisliğin baş düşmanı, lağımın hısımı...Boksil...

lavaboya klozete döküyoruz hooop boktan iz yok...

hemdeeee şimdiiii Boksil Matik de türkiyede...

bulaşık, çamaşır, dikiş makinesinde farketmez....boku çözer...neşe verir...

29 Ağustos 2008 Cuma

ihtimalleri sevdim

-ben "ali rıza binboğa" nın "rocky balboğa" nın dayısı olma ihtimalini sevdim...

-rüşrünün salman rüştinin akrabası olmama ihtimalini sevdim...

-Elvan Abeylegesse nin türk olma ihtimalini, kazım kazıma ismini verenin aklını sevdim...

-ko la başlayan isimlerin (konkiş, köstil) gerçek olma ihtimalini sevdim...

-"osmandavar" diyince osmanın kendinde bişey olduğunu sanma ihtimalini sevdim...

-şaban ve ramazanın tekrar film çekme ihtimalini sevdim...

-karıma inek alma ihtimalini sevdim...

-%8 bertanın altına kaçırma ihtimalini sevdim...

-hande yener in "tutma ellerimi acıyarak" sözlerini yazarken gülme ihtimalini sevdim...

-azıma geleni söyleme ihtimalini, atıp tutmayı pek sevdim.....

fillemek


çok hoşuma


23 Ağustos 2008 Cumartesi

şiir köşesi

höströye ithaf edilmiştir..

sinema bileti olsan sıkışmış,
köşeye cüzdanda yazık...
alsa onu baksa. aa!
hatıralar canlanır birden...
yağmurlu bir gündü galiba...
tarihi bile üstünde...
küçük gülümseme yetmeli..
atsa nolcak...
artık yazık değil kimseye..
tevellüttür bilete...

(cahiller için tevellüt: milat, doğum tarihi. "senin tevellüt kaç?")

20 Ağustos 2008 Çarşamba

roccoyla süper turnike

davşan


tavşanın biri çayırda otluyormuş...yandan geçen başka bi tavşan:
"tavşan tavşan otlama, bozulur sonra zortlama" diye seslenmiş...

otlayan tavşanda,
"ey tavşan sana mı sorcam, karnım aç tabiki otlucam" demiş...konuyu kapatmış...

aradan aylar geçmiş...otlayan tavşan ishal olmuş...kaçırıp duruyomuş...yandan geçen tavşan bu hali görünce hemen yanaşıvermiş...
"sende hiç akıl yok valla, bana 'la vita e bella" demiş...gülmüş...

uzaklara dalan mazbut ishal tavşan sisli gözlerle;
"ne tavşanlar gördüm üzerinde elbise yok, ne elbiseler gördüm içinde tavşan yok" demiş...



'bu fıkra 62 den tavşan yapanlara hediyem olsun'

15 Ağustos 2008 Cuma

karikatür


bir düşündümde karikatür eleştirmenliği diye bişi yok...üstte sevgili yiğit özgür e bir gönderme yapayım dedim ayak üstü....

12 Ağustos 2008 Salı

hitler

1889 da avusturyada doğan alolf hitler daha genç yaşlarından itibaren müziğe ve sanata ilgisini saklamamış ve kamu görevlisi yerine ressam olacağını babası alois e söylediğinde sıkı bir sopa yemiştir... o dönemde çekilen fotoda kısık gözleri ve dudağındaki şişlik "ulan ben size neler yapcam" ruh halini yansıtıyor...


o günden sonra babasıyla görüşmeyen hitlerin piskolojisi bozulmuş ve kötülükler yapmaya karar vermiştir...nitekim kamuya giren hitler hızla yükselmiş ve komutan olmuştur... (Fotoda bıyığı ve logosu komutan olduğunu saklamasına engel oluyor...)


son döneminde rusları askerleriyle korkutamayacağını anlayan hitler dayı imajıyla şansını denemiştir...rusların berline girdiğin duyan hitlerin ifadesi kareye bu şekilde yansımış....


ve son olarak geylani nin ünlü sözüyle mini biyografimizi kapatıyoruz...

"Kötü halini değiştirirsen iyi olursun"

10 Ağustos 2008 Pazar

tren ve inekler

inek olduğunuzu düşünün...tarlada otluyorsunuz...sonra uzaktan bir ses...dumanlar çıkıyor...tepenin ardında...yaklaşıyor dumanlar...korktunuz dimi...ya yangın çıktıysa...hayır...ses ve duman daha yakına geliyor...koşabilceğinizin 5 misli hızla üstünüze üstünüze...ineksiniz ama...raydan çıkıp sizi ezebilir, hatta yakabilir...

bakarsınız öyle işte...


2. alternatif peki...ineksiniz...tarlada aynen devam...yıllar geçmiş...tepe ardından duman...kocaman bişey üstünüze geliyor...ama alışkınsınız, tren o biliyosunuz...ama ineksiniz işte...o tren gördüğünüz en iri öküzden daha iri daha kuvvatlı gözüküyor...o zaman onu sevebilir ve sevgiyle bakabilirsiniz...flört gibi kesişme gibi...
bakarsınız her daim...

haa öküzseniz onu bilimicem...gaylı guylu bir mana var orda galiba....

şeytan

şeytan kötüdür...ama neden?

hemen araştıralım...şeytan=demon=satan

satan; sakan =sakın manasında (eski türkçe "sakan yapma haaa!!")

sakan; sakat= sakınılan şey sakattır...

sakat; makat=kötülüklerden neyi sakıncağınız belli deil mi....

insan böyle bişi işte...kelimelerin arkasına saklıyor herşeyi...

anne baba, karı koca, koca karı üzerine

Louis Pasteur'ün harika bir lafı var:
"Bilimsel bir eğitim gören bir doktor mükemmel bir teknisyen olabilir. Fakat yalnız hümanist bir eğitim onu bir insan yapabilir"

öyle bir laf etmiş ki adamın içine işliyor...teknik olarak başlıkta adı geçen şahısları aynı zannedebilirsiniz...fakat hümanist bir tavırla aslında ne menem farklı oldukları hemen ortaya çıkmaktadır...derine inelim, insan olalım...

örneğin,


anne baba evlenmiştir çoktan...sevişmez ve seks yapmazlar(yapsalarda çok iyi saklarlar bu gerçeği)...çocukları vardır...anne süt verir...baba süt alır...anne hafif kilolu çekicilikten yoksun ama sevimlidir, baba göbekli, bıyıklı ve oturaklıdır...hemen ihtiyarlamak isteğindedirler...(mürvet)


karı koca evlenince alınan bir ünvandır...karı koca "kendi arasında" sevişebilir...başkalarıyla sevişemezler...karı koca beraber bir bütündür...ayrı ayrı olurlarsa karı "hafif meşrep dişi", koca ise "irican toraman" manasındadır...karı kocanın çocuğu yoktur...ama 3-5 yıl içinde isterler...karı süt veremez...koca süt alır...karı seksi, koca bıyıksız ve zayıftır çoğu zaman...gençtirler..



koca karı şişkodur...ayı gibi yer...kocaman memeleri vardır yağları sarkar...başkalarıyla sevişemez ancak kendi kendine bişiler yapar...şen kahkahalar atar...gerekirse süt verebilir...çirkin, bıyıklı ve oturaklıdır...daha çok yaşamak ister...yaşlıdır...

ve son olarak "baba, anne yarısıdır" bence...teyze kel alakadır yahu...