21 Haziran 2008 Cumartesi

Türkiye-Hırvatistan




isteyince oluyor...
herkes kafasını çevirdi...
zaman o kadar kısıtlıydı ki kimse inanmadı...
nası yaa...

kapıya eli sıkıştı...
1 cm daha içerde olsaydı kırılcaktı belkide...
acımadı bile...
nası yaa...

birgün sabah kalkıcaz...
neşeli bir kahvaltı...
işe gidiyoruz...küt...öbür tarafa...
nası yaa demeye kalmadan...

iyilikler hep kötülüklerin içinde...
hayatta 5 gol atmak yerine, 1 gol yiyip 2 atmak daha iyi sanırım...
daha anlamlı olması için...

NASI KOYDUK AMA...demek için :)

19 Haziran 2008 Perşembe

Yaprak Dökümü ve Yaraye Üzerine

İnim inim inleyen küçük beyinli ev kadını Hayriye,
Evil ama aslında aramızdan biri Ferhunde,
Saf salak delikanlı Şevket,
Saf salak yaşlı delikanlı Ali Rıza,
Akıl küpü iyilik meleği Fikret,
Kafasız Necla ve Leyla,
Son olarakta ailenin en silik ve Hayriyenin yaş
itibariyle doğurması imkansız olan
Küçük kardeş Ayşe....

Hastasıyız...Güldürürken düşündüren, ağlatırkende
düşündüren bu bedbaht sosyal özürlü aileye nedense
bağımlıyız...

hımmm...Peki en acılı anlarda, gözlerin kızardığı o
insanı titreten gerçekleri öğrendiğimiz anda yapımcının
seçtiği şarkıya ne demeli....valla bir sonraki bölümde
izleyin ve dikkatlice dinleyin...asıl gizli mesaj sanki melodide
gizli....




"Yine ay doğuyoor......yine günler uzaaak.....
Uzanır geceler ahaaaha hüzüne dolanır
uykudan sabaha."

"yarraaye, yarraayeee..... yarra ye yarrayeee.....
la lalaahaaaha yarraaye yarra ye
yarra yeeeeeee"




Yalan mı?

"Beck n Bauer"


Neşemizi bulmuşken bi fıkra daha patlatmadan duramıycam...


Lutfu yeni aldığı eve taşınmak üzereymiş...insanlar harıl harıl

eşyaları taşırken gördüğü manzara karşında şu suali yönelmiş

hamala..."olum ne yapmışsınız lan gül gibim 'beck n bauerin'

bacaklarını sökmüşsünüz....kaç para bilıyomusun bu?"

hamal hemen cevabı yapıştırıvermiş...."piano piano bacaksız"......

hahahaha...

Sevgili blog alemi...




kendi kendine yorum bırakan delülere sesleniyorum...
bakın hiç iyi yolda değilsiniz...sizi takip ediyorum bak...
hemen bunla ilintili aklıma gelen fıkrayı yazayım...
temel blogger olmaya karar vermiş... açmış
"temele gel" i yazdıkça yazıyor...atıyor tutuyor..vayy..
yorumlar çılgın sabahlara kadar yazıyor halk...
dursun tabi kıllanmış durumdan hemen temelin yanına...
"timel ne ediysunda bu kader halkı topleysun bloga" demiş...
temel ne cevap verse beğenirsiniz... "sağa ne len skik"
bu neşeli fıkradaki gibi temel olacağınıza, olmayın daha iyi...