24 Aralık 2009 Perşembe
evden inciler
bahadir: ya çevik bir ne biçim komutan ismi ...
konkit: çevik bir komutan ismi olmucaktı da robot ismimi olacaktı...
b: ....?
gibi bi diyalog geçti...
bunu derken muhtemelen konkitin aklından geçenler:
"...star wars R2, turkey çevik 1 neden olmasın gerçi, zaman uygun deil...bıdı bubı bidi"
çok hoşuma gitt işte ...
16 Aralık 2009 Çarşamba
bu dünya, öbür dünya
14 Aralık 2009 Pazartesi
kısa kısa

medya:
saba tümer le nihat genç beraber program yapsalar, ya da evlenseler...birbirlerine iyi gelseler...boy boy çocukları olsa...boy boy...
.
magazin:
okan bayülgenle serdar ortaç aleni bir şekilde birbirlerine yazıyo olsalar, biz anlamıyo olsak...
.
doğa:
cinsiyetsiz bir insan ırkı çıksa... temiz bir dünya, küresel ısınma, koruma vs. adına onun soyunu korumaya çalışsak, çoğaltmaya çalışsak falan...ırk otomatikman intihar etse...bizde anlasak korumak için zarar vermememiz yeterli...
.
dünya:
kendi ırkından çocuk yapmak yasak olsa, 40 seneye arı ırk kalmasa...oh ne güzel olsa, herkes akraba olsa, dünya barışı sağlansa...
(sonrası yine kötü tabi..akrabayla iş yapılmaz, ekonomik kriz falan)
.
ben:
işten çok bunalmamış olsam..sabaha kadar buralarda atıp tutsam...ama şimdi çalışmaya devam etsem de iyi olsa...evet...
5 Aralık 2009 Cumartesi
türk insanı
- içinde atatürk yoksa sahtedir...
- bir araya toplanması zor, dağılması kolaydır...
- zaman zaman "yeni" lensede içi hep muhafazakardır...
- türkiyede değerlidir, avrupada geçmez...
- yeri gelir milyon tanesi beş para etmezken, bazen bir tanesi dünyaları alır...
16 Kasım 2009 Pazartesi
12 Kasım 2009 Perşembe
pekuysal
.
soy ismi...sorumluluğa bakınız...soyunuzun ismi...sizden sonra gelen herkesle kuracağınız tek bağ belkide...
.
nitekim bu ciddi karar o zamanın insanlarını pek germiyor nedense...ya da benim çevremde gördüğüm o....
.
örneğin sevgili dedem faik'in soy isim alma hikayesi:
"selam, ben soyisim almaya geldim"
"merhaba, ne olsun istersiniz?
"yılmaz olsun"
"amca bugün yılmaz alan çok oldu, başka bişey verelim size"
"yılmazlar olsun o zaman"
"tamam, isim neydi?....
.
nası!...sabahlara kadar düşünmüş gibi değil mi?
her dede bizimki gibi değil tabiki...birde orjinal fikirli dedelerimiz var...
"pekuysal"
...yahu ne kadar naif efendi bir insanın icadıdır bu...uysal hemde pek...bir de savaştan yeni çıkılmış o dönemlerin delikanlı ortamlarında nasıl karşılanmıştır bu durum...
tanımak isterdim ben böyle bi adamı...

gerçi bugün bana gelseler soyisim seç deseler ne derim bilemiyorum...ya da ilk geleni söyliyim..."üçbin" olabilir mesela...teknolojik, geleceğe umutla bakan bir soyisim...
hem yarın öbür gün komple globalleştiğimizde olur ya hepimize bir ID vermeleri gerektiğinde torun tombalak rahat eder...
"ne verelim amca"
"üçbin olsun"...
"üçbin alan çok oldu bugün"
"üçbinbir olsun o zaman"
"tamam, isim neydi"...
7 Kasım 2009 Cumartesi
resmi daire şarkısı
katibimin setresi uzun eteği çamur *2
katip uykudan uyanmış gözleri mahmur *2
katip benim ben katibin el me karışır *2
katibime kolalı da gömlek ne çok yakışır *2
üsküdara gideriken bir mendil buldum *2
mendilimin içine lokum doldurdum *2
katibimi arar iken yanımda buldum "?" *2
katip benim ben katibin el me karışır *2
katibime kolalı da gömlek ne çok yakışır *2
...
nihavent makamında güzel mi güzel bir eserimiz...yalnız,
.
1- yahu biz eseri neden envai çeşit resmi dairemize, asansörde, yemek salonunda dinleyip duruyoruz...sözlere bak..."katibin gözleri mahmur, mendilimin içine lokum doldurdum, katip benim bende onun.." falan...bu ortamlara daha uygun daha az seksli başka bir şarkımız yok mu bizim??
ne bileyim daha kronikleşmiş halk türküleri mevcut... daha halkçı olmalı, belkide daha milliyetçi, hürriyetçi vs...
.
2- başka şarkı yokmuş gibi birde okullarda teneffüs aralarının vazgeçilmez şarkısı kendisi...
dağ başını duman almışa ne oldu...katip ne abi...
.
3- sevgili bestekarımız emin şenyer ailesi bu şarkımızdan her türlü nemalanıyo mu...bunu da merak ediyorum hani...bahadır şenyer olsam köşe olmuştum gibime geliyo...
.
4-neyse detaylara gelirsek,
bu mudur abi devlet...
devleti göremiyoruz gerçi..belki de budur...
6 Kasım 2009 Cuma
pastoral çalışma

5 Kasım 2009 Perşembe
31 Ekim 2009 Cumartesi
bir bukle mimari
29 Ekim 2009 Perşembe
alternatif sinema
adı ingilizce "the sewing lover" olsa..
türkçeye "ölümüne dikmek" olarak çevrilse...
konusu kocasını aşırı seven ve kıskanan bir kadının kocası tarafından kendi sırtına diktirilmesi olsa...
öyle bir ceza olsa ki bu kadına, kadın sevdiğiyle hem sürekli beraber olsa, hemde yüzünü hiç bir zaman göremese, dokunamasa...
sevgi mi intikam mı bu belli olmasa...
sonunda aynı kanı, aynı kalbi aynı beyni kullanmaya başlamaları...ölümsüz aşk ve bütünleşme...

talat ata ip atlat
alilere ayşelere ne oldu a dostlar...talat kim?...at...ip...
ali top atıverseydi işte...
artı çocuk talat demekte zorlanmakta..telat veya talat okumaya çalışan biri için çok ağır değil mi?...sonrasında "yedi genç zenci bir zencirde ip atlıyor" demeye çalıştırabilirler...

temsili talatla at
21 Ekim 2009 Çarşamba
nostaljik
youtube videosu 1. yorumda: "muzlusu manyaktı, hep yutardım" demiş bir vatandaş....neymiş arkadaş bu sakız yaa
17 Ekim 2009 Cumartesi
6 Ekim 2009 Salı
dinn
3 Ekim 2009 Cumartesi
hakkı yeşilay
buyrun hikayesi okuyanız...
konkitle bi restorandayız sene 2006...
önümüzde balık, elimde rakı...
sahilde bi adam dikkatimi çekti...
nedendir bilinmez içimi deşti...
taaa plajın ucunda oturuyor...
başı önde, öle denize doğru düşünüyor...
"konkit bu adamın büyük bir derdi var"...dedim
"ben bi yanına gideyim"
gittim, "oturayım mı abi" dedim...buyur etti, oturdum...
"sana bakıyorum bayadır, nedir abi sıkıntın?" diye sordum
"benim bi hayalim vardı" dedi..."denizi olan bir yerde yaşamak"...
"böyle oturmak, denize karşı keyif yapmak"...
"ne güzel işte" dedim..."güneş batıyor, deniz, sahil, radyo, bira, "...
"nedendir bu hüzün beya?"
"elezığlıyım ben aslında" dedi... "oldu bi kan davası"
"kaçmak zorunda kaldık, eşi dostu evi oralarda bıraktık"
"taş bir evim vardı tahta kapılı, kışın çok soğuk olurdu"...
"mutluyduk ama bulamazsakta yakacak odunu"...
"gözümde tütüyor hepsi, bi dönebilsem, girebilsem o tahta kapıdan"
"istemiyorum başka birşey allahtan"...
susup kaldım bir süre...ne biçim şeydir bu töre...
ama asıl dert töreden de öte...
hayaller boş işte çoğu zaman,
eş dost muhabbet gerçek olan...
taş bir evin olacak, ama gerçekten senin olacak,
evde neşen huzurun eksik olmayacak...
velhasıl berkelam ayaküstü hayat dersi aldık Hakkı Yeşilay abiden...
hikayesi derinden üzüyor insanı sahiden...
"yeşilay soyadlı başka kimse yok buralarda" dedi, "sorsan gösterirler evimi"
"gelirsen uğra bir daha, misafir edeyim seni"
memleketim insanı samimiyeti...
kavga etmeyelim, böldürmeyelim arkadaşlar bizi...
dedim "bi fotoraf çekelim meşhur edeyim seni"
neşelendirdim kendisini..
2 Ekim 2009 Cuma
şaşı bakmadan şaşır
isann byeni bir aaciyp çlaışıoyr a dostlar...
11 Eylül 2009 Cuma
sağlıklı olmak için
kendine bir iş bul, düşünme derin..."
ne güzel söylemiş lokman.
7 Eylül 2009 Pazartesi
21 Temmuz 2009 Salı
ukraynalıyım desem yeridir
ya eski insanların nasıl bi yaşantısı vardı...sen bugünkü ukraynada doğ, oradan kaç romanyaya , olmadı türkiyeye gideyim...nası bi macera bu arkadaş...savaş-kıtlık-ölüm korkusu-çamurlu bitmeyen yollar...of...
kendimiz için benzer bir rota çizelim...türkiyede doğ, aa burası karıştı, suriyeye ineyim, yok burada bozuk kongoya gideyim... oldu!
...ben eskiden duygulanırdım zülfünün "doğdukları yerde ölenler" adlı şiirini dinlerken...hatırlarmısınız...
"tozlu yolda iki sıralı kahveler
öyle sakin kıpırtısız
otobüsü süzerler
doğdukları yerde ölenler"
"güneş birden devrilir gider
ve geceleri titrer fenerler
hiç şikayet etmezler
doğdukları yerde ölenler"
ne huzurlu hakkaten düşününce böle bir hayat, bir yerde de yanında akan hayata öle bakar kalırsın işte...
günler geçer düşünürsün bunları...en büyük maceran bi büyüğü içmek olur...

- dedemin rota
- benim rota
pavarotti

19 Temmuz 2009 Pazar
haberler
- 1. sayfa: konkit is back home...
- iş dünyası: dün bi müşterimiz aradı... "bi mahsuru yoksa perşembe öğleden sonra irana gidelim" dedi... peki dedim... hayırlısı...
- sağlık: sigaraya başladım galiba...
- müzik: akşam saatleri balkonda oturmaktayım... "tatlıses" ten hasret kaldım çalıyor... içselleşerek dinledim... hakkaten adamın sesi süper... hatta arasıra çıkan temiz bi sesi var ki "istese türk sanat müziği söyler bu adam" dedirtiyor... ayrıca şarkının biyerinde "nitekhim" diyor sanıyordum... sanırsam "ve tek" diyor... şaşırdım...(bi de doğuculuğu alet etmese müziğine)
- dini: bugün kandilmiş...
- finans: "temel bigün kıssadan hisse almış... kaybedince keşke toyotasa dan alsaydım demiş"...oahah
- günün özlü sözü: "second is the first of the losers"
- yerel: çapraz binaya almanlar taşındı... "das ist ein radiergummi" demeyi iple çekmekteyim...(almanca mamafi demeyi de bilmek isterdim)
- spor: sporu bıraktım galiba...
- ve günün karikatürü: yaşlanınca ne olabilirim!
13 Temmuz 2009 Pazartesi
hazar

renk olmayan dünyada hayat yok...
9 Temmuz 2009 Perşembe
hayat


-e2: hakkaten lan... şöföre yazmak için mi attın lan kendini önüne....

-e1: (yukarıya bakarak) barışa içelim . . .
8 Temmuz 2009 Çarşamba
2 Temmuz 2009 Perşembe
tv de
soru: cervantes adlı yazarın yeldeğirmenleriyle savaşan kahramanının adı nedir?
yarışmacı 1: polyanna...................dııtttttt....yanlış cevap.
yarışmacı 2: heidi diyicem ama emin değilim cevap vermiycem.....
sunucunun sürekli "tik tak taaak, zaman daralıyor demesi de cabası...
karıma yarışmanın adı "zeka kübü" olsaymış dedim...oda "cahil cesareti" olsun bence dedi...katıldım...
29 Haziran 2009 Pazartesi
hayvanlar alemi

28 Haziran 2009 Pazar
ben herşeye üzülürün...
- entel, havalı bir düğün... bay wc de ergenlik kıvamında bir oğlan saçlarını düzeltip duruyor...ben 2 dakika kadar kalıp gidiyorum...o hala aynada...oğlan folklorcu, üzerinde bursa efesi kıyafeti, bi kılıç kalkanı eksik...bir kız beğendi kesin kesecek, bakacak ne olacaksa artık saçlarının çok düzgün olması lazım diye düşünüyorum...çok heyecanlı gözüküyor...üzülüyorum onun için...
- spor salonunda set arası gezinmekteyim...bir abla görüyorum yaşı 45 civarı...1 20 boylarında mavi gözlü ve gözlüklü...bir hastalık geçirmiş küçükken büyük ihtimal, kısa olmasının yanında bükülü de duruyor...basma giymiş, belli ki orada hizmetli...işi çok olmasa gerek, aramıza giriyor...aletler arasında geziniyor...yüzünde mahsun bi tebessüm sürekli...kadın olarak ne düşünüyor bu delikanlılar hakkında diye düşünüyorum...elde etmek istiyor mu acaba özeniyor mu falan diye..."istesede olmayacağı için kesin istemiyor gibi davranmıştır senelerdir" diyorum kendi kendime...belkide çoktan aşmıştır böyle şeyleri...acıyorum yinede ben, özürlü yaşama lanet olsun diyorum içimden...

- peki ya insan olarak ne düşünüyor...kendisi yürüyebildiğine şükrederken, "nedir bu hırs, ne bu güçlenme, insanlıktan çıkma isteği" diye düşünmüyor mu hakkımızda...
- belkide akşam yapacağı kurufasulyeyi düşünüyordur...
26 Haziran 2009 Cuma
22 Haziran 2009 Pazartesi
21 Haziran 2009 Pazar
zevkle dinlemiyorum köşesi: sevil öztatlı
18 Haziran 2009 Perşembe
bu georgelar boy boy...
17 Haziran 2009 Çarşamba
cam su halü dön yan aaa!!

16 Haziran 2009 Salı
15 Haziran 2009 Pazartesi
rocky yeşilçamda

14 Haziran 2009 Pazar
hayvanlar alemi: boz ala boz başlıklı kekere mekere hayvanı

orjinal video için :
http://alkislarlayasiyorum.com/icerik/580/sanat-gunesimizden-tekerleme
12 Haziran 2009 Cuma
aşkı memnu köşesi
behlül düzgün bi adamdır...ama ensesti sever, şerefsizdir baya...
bihter iyi eğitimli hoş bi bayandır...şehvet budalasıdır ama...
firdev tam bir hamfendidir...ama özünde adi hayvanın biridir...ihanet, yalan, şantaj her yol vardır...
matmazel on numara bi insandır...ama kendine çocuklarını emanet eden bayanın kocasında gözü vardır...
nihal saf bir temiz bir kızcağazdır...ensesti o da sever...
bülent iyi bi çocuktur...ilerde şerefsizin biri olması an meselesidir...
beşir pırtanta gibi bir delikanlıdır...patronun kızına vurgun, hafifte sübyancıdır...
insanlar çeşit çeşit sevgili dostlar...
2 Haziran 2009 Salı
severek dinliyorum: mostly autumn
30 Mayıs 2009 Cumartesi
mini macera: mini şamil

29 Mayıs 2009 Cuma
24 Mayıs 2009 Pazar
21 Mayıs 2009 Perşembe
15 Mayıs 2009 Cuma
9 Mayıs 2009 Cumartesi
tolga yazan kaymak hoca

