12 Şubat 2009 Perşembe

genel kültür no:1 "lao"

bugün iki konumuz var aslında..kararsız kaldım..ikisinide yazsam mı...

sosyal olandan başlıyım madem..konumuz "lao tzu"...ben çok seviyorum...tanısanız sizde seversiniz...

bu abimiz eskiden yaşamış, mö 4.yy civarı..kitabı var...çok ince bişi..."tao te ching" diye...(hemen aklınız taocu sex, atlı eşekli pornoya gitti di mi, sizi gidi!)...

neyse...kitapta tao denen şeyden bahsediyor...tao "yol, yöntem, doğa, doğa düzeni" manalarına geliyor...

lao ya kanım ısındı bundan sonra bilo diycem ona...

evet bilo diyo ki doğayla başedemezsin, çevrendeki hiçbişiyle başedemezsin..erk denen şey yalan, sınırı yok, dolayısıyla aptallıktır diyor açık açık...

"aşağılara yavaş yavaş akan su olmalısın" diyor.."doğayla bütünleşmeli...inkar etmemeli...önüne çıkan kayaların arasından süzülmelisin...unutma, zamanla su en sert kayaları bile aşındırır" diyor...

düşününce çok acayip şeyler diyor...demiş yani...

"biloyla ben, çoruhta rafting yaparken, mö370 yazı"

-----------
diğer konu çok önemli değil...sonra yazarım...

2 yorum:

cabeza de turco dedi ki...

Millattan once 370 yazi diyince Bahadircigim, annemin balkon'dan aksam oldu yemek yiyecegiz top oynamayi birak da gel artik diye bagirdigi... Yazin, sicak ve tozlu toprakli Konyasinda, hava kararana kadar evin arkasindaki bos arsada kosturararak japon kale mac yaptigimiz gunlere geri donmus gibi oldum. Elvar penalti, 3 korner bir penalti... biz o zamanlar boyle sporlar yapiyorduk sizin gibi coruh nehrinde kayalari asindirmak icin aralardan falan suzulemiyorduk... Konya da coruh ne gezsin zaten?

bahadir dedi ki...

şimdi sokaktan 8-9 yaşlarında bi çocuğu çevirip "pinokyoya binesim geldi" desen ne anlar...
o kadar eskidik işte ağa...

hatta sen bunu amerikada yap...halis türkçenle george un birine söle...bakalım nolcak...

bu arada anahtar kelimenin yanındaki sakata bastım...herifin biri kahve gibi bi yerden bana bağlandı...rakamlar söledi...